1964 doğumlu. Doğma büyüme Bozcaadalı. Kendini bildi bileli balıkçı. Aynı zamanda ailesi ile birlikte kafe ve pansiyon işletmeciliği de yapıyor. Ama o denizde olmayı daha çok seviyor.
“Eskiden balık hali, eski belediyenin altındaydı. Balıklar gelirdi. Orda Hikmet amcamız vardı. Allah rahmet eylesin. O, bütün balığı kantoya çıkarır satardı. Herkes, ihtiyacı olduğu kadar alır, hangi kabzımal almak istiyorsa da ondan alırdı. İhaleden alırdı. Şu anda bütün Türkiye’nin bazı yerlerinde var bu sistem. Hala devam ediyor. Bir tek bizim burada olmuyor, ne hikmetse yani. Ya, daha doğrusu yapamıyoruz yani. Burada, bu işi beceremedik. Ama bunun etkisi birazcık da şey yani, kabzımalların parasal yönden, kimin güçlü, kimin güçlü olmadığına bağlı. Herkes balıktan geliyor. Zaten, iki- üç tane balık tutmuş. Güçlü olan tarafa hemen balığını verip, parasını almak istiyor. Birazcık da bunun etkisi var, sanıyorum. Ama eski kültür kalmadı tabi. Eskiden halk katılırdı, kadınlar katılırdı. Gelirdi, balığını alır giderdi. Şimdi böyle bir şey yok. Geçimini, ekmeğini denizden sağlayan insanlar, turizmin gelmesiyle denizden çıktı. Hiç kimse artık balığa dönecek diye gelmesin. Biz, son jenerasyonuz bu adada. Görebildiğiniz son balıkçılar biziz bundan sonra.”