1970 Bozcaada doğumlu. Bozcaadalı amatör balıkçılardan. Rapala ve paragatla avlanmayı tercih ediyor.
“İlk paragat deneyimim, rahmetli Muharrem Sabancı ile oldu. Onunla gitmiştim. Ondan sonra, İzmirli abimiz vardı. On beş, yirmi sene önce. Onunla beraber çıkıyorduk. Ondan sonra Çanakkaleli bir arkadaşım vardı. Onunla devam ettirdik. Şimdi de Osman Şenol var. “Elif” diye bir teknesi var. Onunla beraber çıkıyorum. Daha önce geceleri, palamuta, toriğe gezen bir sürü tekne olurdu. Şimdi bir kaç tane anca görebiliyoruz. Denizde herhangi bir tehlike atlatmadım ama kendi teknem vardı, on beş sene önce falan. Amcaoğlu ile Mavriya’ya gitmiştik avlanmaya. Voli diye bir taktik var. Ağı atıyorsunuz, hemen topluyorsunuz. Onu yaptık. O da belediyede çalışıyordu. Zabıtaydı. Uyuyakalmış dümende. Mavriya’nın sağ tarafında, çıkışta Pırasa Adası var. Onun sığlarına oturduk. Kış günü denize girdik, çıktık. Islandık. Öyle bir maceramız var. En güzel kumanya peynir, ekmek. Ondan sonra bisküvi alıyoruz. Bol bol sigara alıyoruz yanımıza her ihtimale karşı. Teknemizde bisküviler de var zaten. Erzak çantasında hazır bekliyor onlar. Başka da bir şey yok… Denizimizi koruyalım. Temiz tutalım. Kendimiz avlanalım. Zaten balığımız kısıtlı. Yoksa gelecek vaat etmiyor yani deniz. Bitmek üzere. Kaçak avcılara izin vermeyelim.”