1980 Yalova doğumlu. Bozcaada’ya 10-12 sene önce gelmiş ve balıkçılıkla da adada tanışmış.
“Bizim stoklarımız maalesef tükeniyor. Yani denizin stokları… Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkede yaşıyoruz ama stoklara bir şey yapamıyoruz. Yasa dışı avcılık olsun, veya belli kurallar olup da, bunları koyup, güzel bir sisteme oturtamadık daha, bana göre. Stoklarımız gün geçtikçe tükeniyor bu yüzden. Adada zaten balıkçımız çok az. Yani biz kendi adamızın imkânını, stoğunu tüketemeyiz. Şöyle diyeyim, eskiden Kerim (Kılavuz) abiler anlatırdı mesela; biz on parça ağ atardık diyor, ertesi gün kaldırdığımızda salkım saçak böcek çıkardı diyor. Yani şu anda, bu böceği yakalamak için, yirmi kilometre ağ atıyor dışarıdan gelen tekneler. Adanın çevresi şu an ağ yumağı gibi. Bu her sene bu şekilde ve günlerce sürüyor, bu ağlar bırakılıyor denizlere. Duran balıklar çürüyor, kokuyor üstünde. Yani böyle bir yere, balık olsam ben de gelmem. Marya ağcılığı, maalesef bize bu şekilde bir etkisi oluyor. Trolden bana göre çok daha zararlı bir şey. Bana göre Bozcaada balıkçısı, adanın stoklarını kesinlikle tüketemez. Yani şu durumda tüketme gibi bir ihtimali yok. Benim görüşüm, dışarıdan gelen balıkçılar, yani maalesef aşırı derece zorluyorlar.”