1948 Bozcaada doğumlu. Adanın önemli süngercilerinden Hristo Bico’nun oğlu olup 1967 yılına dek adada babasıyla birlikte süngercilik yaptı. Sonrasında adadan ayrıldı, şu anda Yunanistan’ın Volos kentinde yaşıyor.
“Sünger için adadan ayrıldığımızda denizde çok kalıyorduk. Bir aydan fazla. Ama mart ve nisan ayında adanın yakınlarındaydık. Adadan ayrılmıyorduk. Paskalya’dan sonra ayrılıyorduk. Yemeğimiz balıktan başka kuru fasülye oluyordu. Yazın kumanya alıyorduk, kumanyamız sağlam oluyordu. Patlıcan, biber, çok şey alıyordu babam tekneye. Ayrıca peksimet ve su. En önemli suydu. Ve su fıçıların içinde, güneş altında, 50 dereceye kadar ısınıyordu. Buzdolabı falan hiçbir şey yoktu o zamanlar. Çorba… Çorbada yılan balığı yoksa çorba değildir. Biraz da olsa. İskorpit, yılan balığı, başka balıklar da içine lazım. Orfoz da, orfozun kafası. O zamanlar ıstakozları biz satamıyorduk. Satmak için İzmir’e gidiyorduk. Ve babam bana diyordu; ıstakozu yalnızca elinle tutacaksın. Çoktu ama, çok ıstakoz vardı. Adada kirpi falan da çok zor satıyorduk. Biz de yiyorduk. Süngerciler mart – nisan aylarında adada çalışırken akşamları fuska çıkarıyordu. Adalılar Yenikale teknemizin önünde bekliyordu. Babam veriyor, atıyordu böyle. Parasız tabii. O zamanlar insanlar birbiriyle paylaşıyordu. Fuska al, ahtapot al, yok şimdi öyle olmaz. O zaman daha sıcaktı insanlar adada. Birbirlerine yardımcı oluyorlardı. Şimdi tabii yok öyle şeyler, herkes evine bakıyor.”